9 Ekim 2016 Pazar

Masal Diyarında Serüven Başlıyor




   Herkesin bir doğum hikayesi olacak elbette. Bizimkisi de tecrübesizlikler eşliğinde başladı prensesimle.
   Normal mi sezaryen mi? Kaç kilo? Boyu? Hafta sonu yap da rahat gelelim? Şekerleri hazır mı? Hepsi anlamını yitiriyor aslında doğumdan sonra. Her ne yolla olursa olsun, şekeri olsun olmasın doğumuyla kucağına aldığın an bambaşka bir serüven başlıyor aslında. Artık doğum şeklinden daha önemli bir şey ve daha büyük bir sorun var: Sütün var mı? Varsa yetiyor mu? Hepsini geçtim ben bebeğime konsantre oldum ve hislerimi yaşadım, iyi ki de yaşadım. Güzel bir hastanede çok iyi bir hekim ile doğum yaptım. Fakat sonrası mı? Kabus.
   Sizi tek bir konuda bilgilendirmeyen (özellikle mi bilemedim) hemşireler karması. Eğer bilseydim ki ilk 3 gün kolostrum adı verilen sütüm gelecek, bunun bir damlası dahi bebeğimi doyurmaya yetecek, asla pompayla değil elle sağılacak, bebek sık sık memeyle buluşacak hiç yaşamazdım onca sıkıntıyı. Tek bildiğim emzirmem gerektiğiydi, sürekli verdim, sürekli.. Hiç uyumadım 2 gün boyunca elimde ufacık bir beden, ağzını açıp senden istediği belli, memen. Sütümün olmadığını iddia eden hemşirelere inatla verdim. Direkt teklif ettikleri "Mama verelim?". İzin vermedim. Kolostrumun her damlasını içirdim ve annelik içgüdülerimle hareket ettim. 2-3 saatte bir emzir kuralını yıktım, meme tiryakisi bir bebek yaptım. Her bebek sarılık geçirir kuralını da kolostrumun gücüyle yıktım. Evet ben çok yoruldum fakat yoran süreç değil bilgisizliğimdi.
   Ama artık herşeyi ayrıntısına kadar biliyorum ve bilmeyenlerin çile çekmemesi için elimden geleni yapıyorum. Her türlü doğum-sonrası sorunuzu cevaplandırmaya hazırım. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder